11-12 yaş çocukların psikolojisi, fiziksel, duygusal ve sosyal gelişmelerin birçok değişikliklere yol açtığı bir dönemdir. Bu yaş aralığındaki çocuklar genellikle daha fazla özgüveni ve sosyal becerileri vardır ve daha fazla bağımsız olmaya başlarlar. Bu yaş aralığındaki çocuklar aynı zamanda daha fazla duygusal olarak yoğunlaşırlar ve daha fazla duygusal destek isterler. Aynı zamanda, bu yaş aralığındaki çocuklar sosyal gruplarda daha önemli rollere sahip olmaya ve daha fazla sosyal becerileri kazanmaya başlarlar. Bu yaş aralığındaki çocuklar aynı zamanda daha fazla sorgulayıcı olurlar ve daha fazla bilgi ve açıklama isterler.
Bu dönemde çocuklar bazen bir yetişkin gibi bazen de küçük bir çocukmuş gibi davranırlar. Dönemin en belirgin özelliği çocuklarda görülen bu kararsızlıklardır. Bazen kendilerini çok başarılı bazen çok başarısız bulurlar. Kimi zaman özgüvenleri çok yüksektir, bazen de tamamen diplerdedir. Kısaca çocukların bu dönemde duygu ve davranışları tutarlı değildir. Çocuklar bu süreçte sık sık hayatı, kendilerini ve çevreyi sorgulamaktadırlar.
Sürekli bir anlam arayışı içerisindedirler. Aileyi çok severler fakat onlarla çok fazla zaman geçirmeyi, paylaşımlarda bulunmayı istemezler. Ailelerinin onları anlamadığını düşünürler ama aslında yine en büyük desteği ailelerinden bulurlar. Anne babalara düşen en büyük görev bu dönemde olabildiğince sabırla çocuğu dinlemek ve bu dönemin sağlıklı bir şekilde atlatmasını sağlamaktır. Duygusal olarak dönemi sinirli, huysuz, bazen sıkılgan bazen enerjik, başına buyruk, sorumsuz ve karamsar diye tanımlayabiliriz. Dönemin en belirgin davranışsal özelliği çocuklardaki başkaldırıdır.
Anne-babadan bağımsızlaşma sürecindeki genç ergenler ev dışındaki aktivitelere katılmaktan hoşlanırlar. Anne-babanın ya da başka yetişkinlerin görüşüne bağımlılığın yerini arkadaş gruplarının görüşlerine olan bağımlılık alır. Bağımsızlık geç ergenlik döneminde (18-20 yaşlar) kazanılır. Artık anne-babalarından uzakta olmaktan korkmayan genç ergenler daha olgun arkadaşlık becerileri geliştirmeye başlar. Anne-babalar bu durumu aile içindeki geçmişte yapılan aktivitelerin reddedilmesi olarak değil, olgunlaşmanın sağlıklı bir işareti olarak görmelidirler. Arkadaş gruplar ve kulüpler bu genç ergenlerin sosyal kabul duygusunu yaşamaları için fırsat sağlar.
Artık eskiden olduğu gibi yetişkin onayını değil, arkadaş grubu tarafından onaylanmayı ve kabul edilmeyi istemektedirler. Grup halindeki sosyal aktivitelerin en önemli işlevlerinden biri de karşı cinsle ilişkilerde kendini rahat hissetmeyi öğrenmesine yardımcı olmasıdır. Çoğu aktivitede kızlar kızlarla, erkekler erkeklerle bir araya toplansa da, diğer grubun ne yaptığını da çok merak ederler. Kızlarla erkeklerin kendilerini rahatsız hissetmeden bir arada bulunabilmelerini sağlayan fırsatların yaratılması gereklidir.
Ergenliğin ilk yılları hem çocuk için hem de anne baba için oldukça zor geçmektedir. Kısa bir zaman önce çocuk olarak davranılan bireye şimdi bir yetişkinin yetişkin gibi davranma noktasında anne babalar bir karmaşa yaşarlar. Süreçte tabi ki sorunlar olacaktır ama bu sorunları en aza indirgemek için iletişim en önemli güçtür. Çocuklara ergenliğin başlarında yani bu dönemde fiziksel gelişim ve değişimler hakkında bilgilendirmeler yapılmalı, kişisel bakım ve temizlik konularında çocuklar bilgilendirilmelidir. Neler yaşayacağını bilen bir çocuk süreci daha kolay atlatacaktır.
Bu yüzden aileler çocukları ile konuşmaktan çekinmemeli, gereken bilgileri onlarla paylaşmalıdır. Kendisiyle barışık ve özgüveni yüksek bir çocuk yetiştirmek için ailelerin bu sancılı süreçte sabırla çocuklarını anlamaya çalışmaları ve ne olursa olsun onların destekçisi olduklarını göstermeleri gerekmektedir. Çocuk her ne kadar asi davranıp anne babayı önemsemiyor gibi görünse de aslında en büyük desteği yine anne babada aramaktadır. Anne babalar çocukları bu süreçte konuşmaya ve duygularını paylaşmaya zorlamamalıdır. Yapılması gereken her an iletişime açık olduklarını belli etmeleri olacaktır.
Süreçte çocuklar sosyal aktiviteleri ve takım oyunlarını önemserler. Burada anne babaların çocukları spor ve sanat alanlarına ilgileri doğrultusunda yönlendirmeleri çok faydalı olacaktır. Bu dönemde çocuğun bilgisayar, tablet, telefon başında geçirdiği sürelere dikkat edilmesi gerekmektedir. Çocuğu iyi gözlemlemek gerekmektedir ama aynı zamanda da ona sürekli izlendiği hissi oluşturulmamalıdır. Bu onlardaki güveni sarsmaktadır. Kısaca aile çocuğundan haberdar olmalı fakat her bildiğini de çocuğa hissettirmemelidir. Bu dönemde her şeyi merak eden çocuklar olumsuz şeyleri de merak etme ve deneyimleme çabasında olacaklardır. Sigara, alkol, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılıkları konusunda ailenin bilinçli olması ve böyle bir durumda kesinlikle uzman desteği alması gerekmektedir.
Çocuklarınız için her türlü desteği sağlayan Uzm. Dr. Zehra Babadağı kliniğinden destek almak için iletişime geçebilirsiniz.
Birçok ebeveyn, çocukları ergenliğe girme sürecinde ve girdiğinde, çocukları küçükken onlarla paylaştıkları yakın bağı nasıl sürdüreceklerini merak ediyor. Öncelikle bunun çok yaygın bir endişe olduğunu bilmenizde fayda var. Ergenlik çağına yaklaşmış veya girmiş çocuğunuzla nasıl sağlıklı iletişim kuracağınızı ve aynı zamanda onlara büyümeleri için gerekli alanı sağlamanın yollarını yazımızda öğrenmenizi umuyoruz.
Her zaman ifade edemeselerde, çocuğunuz muhtemelen ilişkinize hala önem veriyor ve sizi dinlemiyormuş gibi görünse de, derinlerde muhtemelen size yakın kalmak istiyordur.Yine de, büyük duygular, değişen hormonlar, dürtü kontrolünde güçlük gibi ergenliğin ayırt edici özelliklerinin varlığını unutmadan çocuğunuzla sağlıklı bir ilişki kurmak için çaba sarf etmeniz gerektiğini unutmayın. Bunun içinde ergenlik dönemi ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmanız gerekir. Ergen çocuğunuz ile iletişimi iyi tutmak için birkaç ipucu;
Düzenli Aile Zamanı Planlayın
Ergen çocuklarınızla iletişimi canlı tutmanın harika bir yolu, aile bağları için birlikte geçirilecek zaman planlamaktır. Bu, ergen çocuğunuzla (veya daha fazla çocuğunuz varsa tüm ailenizle) düzenli olarak yaptığınız herhangi bir aktivite olabilir.
Bir gün belirleyip her hafta o akşam birlikte yemeğe çıkabilirsiniz ya da film veya oyun gecesi planlayabilirsiniz. Bu noktada birlikte yapacağınız çok fazla seçenek mevcuttur. Birlikte egzersiz yapabilir, yürüyüşe çıkabilir, kutu oyunları oynayabilir, alışveriş yapabilirsiniz. Burada önemli olan aktivitenin ne olduğu değil, sizi birlikte tutup sohbet ve ilişkinizi arttırmanızı sağlıyor olmasıdır. Bu aktiviteleri gerçekleştirirken etkinliklerin tek seferlik değil tekrarlı olmasını sağlayıp etkinliği aile geleneğine dönüştürmelisiniz. Böylece çocuğunuzla planladığınız size özel bir aile ritüeliniz olmuş olur ve bu da ilişkide kalmanıza fayda sağlayacaktır.
Daha Çok Dinleyin, Daha Az Konuşun
Araştırmalara göre ergenler özerklik arayışındadırlar ve kendi kararlarını verme istekleri çok fazladır. Bu sebeple, çocuğunuzla her iletişim kurduğunuzda öğütler verip onların görüşlerini almadan onları yönlendirmek yerine onları dinleyin, kendilerini rahat hissetmelerine fırsat tanıyın. Böylece çocuğunuz bir sorunu olduğunda sizinle konuşabilir, çözüm bulamadığında sizden fikir arabilir siz de çocuğunuzu anladıktan sonra ona yardımcı olabilirsiniz. Unutmayın, çocuklarınız sizin rehberliğiniz ve düşüncelerinizden faydalanacaktır ancak bu noktada çocuğunuza nasıl yaklaştığınız önemlidir.
Zor Konulardan Uzak Durmayın
Ergen çocuğunuzla karmaşık veya zorlu konular hakkında iletişim kurmaktan çekinmeyin, nazik bir dokunuş kullanın. Ölüm, para, uyuşturucu, elektronik sigara, siyaset, flört, notlar, üniversite planları, arkadaşlar veya aile sorunları gibi bazı konular hakkında konuşmak garip, zor veya rahatsız edici olabilir. Aynı zamanda, bu konuları açmaya yönelik her girişim her zaman sonuç vermeyebilir. Ancak, denemeye devam ederseniz, çabalarınız muhtemelen daha yakın bir ilişki ile sonuçlanacaktır.
Ayrıca, çocuğunuzun bu konular hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor ve sizden daha iyi kaynak ne olabilir? Önemli olan, bu konuları birlikte keşfetmeniz ve çocuğunuzun endişeleri ve sorunları olduğunda size gelebileceğini bilmesidir.
Fırtınalı Anlarında Sakin Olun
Gençlerin yoğun duygular yaşaması veya gerçekten kast etmedikleri şeyleri söylemesi alışıldık bir durumdur, bu nedenle ebeveynlerin bazen soğukkanlılıklarını kaybetmeleri anlaşılabilir bir durumdur. Ancak, zorlu ergen davranışları karşısında bile sakin kalmak için elinizden gelenin en iyisini yapmanız önemlidir. Bu tarz anlarda bağırmaktan kaçının ve kapıları çarpma, gizlice uzaklaşma ve sessiz kalma gibi tepkisel davranışlarını taklit etmemeye çalışın. Bunun yerine, fırtınalarına karşı sakin olmaya çalışın. Unutmayın, gençler bazen riskli davranışlarla hata yapmaya eğilimlidirler. Utandıkları için, ebeveynlerinin kızacağından veya hayal kırıklığına uğramasından korktukları için ebeveynleri kendinden uzaklaştırabilirler. Bu aşamada size düşen çocuğunuz ne yaparsa yapsın onları koşulsuz sevdiğinizi ve her zaman yanlarında olduğunuzu bilmelerini sağlayın.
Ayrıca, tekrardan hatırlatmakta fayda var, öfkenizi kaybettiğinizde veya kendinizi iyi hissetmediğiniz bir şekilde tepki verdiğinizde kendinize çok yüklenmeyin. Hiçbir ebeveynin mükemmel değildir. Sakinleşmek için kendinize zaman tanıyın sonrasında özür dileyin ve yeniden başlayın.
Nazik Ama Kararlı Olun
Çocuğunuzun takdirini kazanmak için kurallarınızdan vazgeçmek cazip gelse de, çocuğunuz için sınırları ve disiplini korumak önemlidir. Bu, zaman zaman esnek olamayacağınız anlamına gelmez. Özellikle ergen çocuklar daha fazla özgürlüğe ve özerkliğe ihtiyaç duyar. Aşırı olabilecek kuralları çocuğunuzun bakış açısını dinledikten sonra yeniden değerlendirin. Ancak çocukların kurallara ihtiyacı olduğunu unutmayın. Kuralları veya sınırları tamamen terk etmek kaygan bir eğim olabilir. Bu sınırlara sahip olmayan çocukların, aşılacak yeni, daha tehlikeli sınırlar arama olasılıkları daha yüksek olabilir. Ayrıca, çocuklar kurallara karşı gelebilseler de, kuralların sağladıkları sisteme de güvenirler.
Sabırlı Olun
Çocuğunuza karşı sabırlı, anlayışlı ve bağışlayıcı olmayı hedefleyin. Evet, bazen zorlayıcı olabilirler ve davranışları sizi hayal kırıklığına uğratabilir, ancak çoğu çocuk için değişkenlik, hatalar ve huysuzluk ergenlik yıllarının ayırt edici özellikleridir.
Çocuğunuz büyük bir fiziksel ve zihinsel değişim ve büyüme döneminden geçiyor. Aynı zamanda, çocuğunuz kim olduklarını anlamaya çalışırken dünyaya uyum sağlamaya çalışıyorlar. Çocuğunuza biraz daha fazla empati ve sabır göstermek, bağlantınızı canlı tutmak için harikalar yaratacaktır. Yukarıda belirtildiği gibi, bu kurallardan veya sonuçlardan vazgeçmek anlamına gelmez. Onlara sevgiyle, açık bir zihinle ve olabildiğince sabırla yaklaşmayı çalışın. İşleri batırdıklarında onları affedin ve yollarını bulmalarına yardımcı olurken suçlamak yerine çözümlere odaklanın.
Eğlencelerine Katılın
Video oyunları, bilim kurgu romanları, tığ işi, kaykay veya fırıncılık gibi çocuğunuza ne olursa olsun, ilginizi göstermeyi hedefleyin. Bir hayvan barınağında gönüllü olmak mı, film yönetmek mi yoksa ekmek yapmayı öğrenmek mi istiyorlar? Hobilerini veya tutkularını destekleyebileceğiniz yolları bulmaya çalışın. Ancak tutkularına gerçek bir ilgi gösterdiğinizde, onları kendi kişilikleri olarak gördüğünüzü, dönüştikleri benzersiz kişiye ve ilgilerine değer verdiğinizi bilmelerini sağlarsınız.
Ergenlik, gerek genç, gerekse de aile için zor bir dönemdir. Bazı sorunlarla baş etmenin yolu bir uzmandan yardım almaktır.
Uzm. Dr. Zehra Babadağı kliniğinden çocuklarınızın sağlıklı bir şekilde ergenlik dönemini atlatmak için uzman desteği alabilirsiniz , detaylı bilgi almak ve kliğinimize başvurmak için iletişime geçebilirsiniz.